16 Aralık 2011 Cuma

Tarla Kuşuydu Juliet - Eprahim Kishon - İstanbul Şehir Tiyatroları

Romeo ve Juliet eğer ölmeseydi de evlenseydi ne olurdu acaba? Evlenince aşkları da böyle devam eder mi? Oyun bu soruya cevap arıyor. Zaman zaman karı koca ilişkilerini yerden yere vuruyor, zaman zaman Shakespeare tiye alınıyor.

Oyuncuların performansına diyecek söz yok. Engin Alkan, Özlem Türkad ve Çağlar Çorumlu hem çok başarılı bir oyunculuk sergiliyorlar hem de seyirciyle çok güzel iletişim içindeler. Seyircilere taş atmalar, zaman zaman oyunun dışına çıkmalar, seyircinin verdiği tepkilere takılmalar vs. izleyenlere daha keyifli vakit geçirtiyor.


Oyunculuk : 9/10
Konu  : 8/10
Dekor   : 9/10
Işık-Ses  : 8/10
GENEL : 9/10




İzlediğim Tarih: 16 Aralık 2011
İzlediğim Yer: İstanbul Kağıthane Sadabat Sahnesi
Süre: 2 Saat, 2 Perde
Tür: Mizah



Yazan: Ephraim Kishon
Yönetmen: Engin Alkan
Çeviren : Hale Küntay
Dekor: Gamze Kuş
Kostüm: Duygu Türkekul
Işık: Murat İşçi
Müzik : Poldi Schatzmann
Koreograf : Senem Oluz
Dramaturg : Sinem Özlek
Müzik Düzenleme : Murat Bavli
Yönetmen Yardımcısı : Hasibe Eren,
Asistanlar : Doğan Şirin, Melisa Demirhan

Oynayanlar:

Romeo / Rahip Lorenzo : Engin Alkan
Juliet / Dadı : Sevinç Erbulak
Shakespeare : Çağlar Çorumlu
Lucretia : Murat Bavli


Konu:
Tarla Kuşuydu Juliet'te, Shakespeare'in yüzyıllardır insanları gözyaşına boğan karakterleri Romeo ve Juliet, Ephraim Kishon'un yeni kurgusunda günlük yaşantı ve çığrından çıkmış bir evlilik içinde ele alınıyor. İntiharın eşiğinden döndükten sonra evlenip bir de çocuk sahibi olan "kıdemli aşıklar" kimsenin öngöremediği bir hayatı sürdürürler. Bu dünyanın yaratıcısı Shakespeare mezarında ters döner ve olaylara müdahale etmek üzere eve gelir.

1 Aralık 2011 Perşembe

Romeo ve Juliet - Shakespeare - İstanbul Şehir Tiyatroları

Romeo ve Juliet'i ilk defa izlemiş olduğum için eserin önceki yorumlanışlarıyla bir kıyas yapamayacağım ama oyun ben de beklediğim o etkiyi yaratamadı. Tamam oyun güzeldi, oyuncularda fena bir performans sergilemediler ama bir şahaser izliyormuşum gibi de gelmedi bana.

Modern ve farklı bir yorum olmuş ama açıkcası sahnede Romeo ve Juliet'in destansı aşkını göremedim. Dekor da pek öyle şaşaalı değildi. Akıllıca kullanılmış olsa da sahnede bir kaç halat ve bez dışında dekor yoktu.

Dadı rolündeki Hikmet Körmükçü ve Benvolio rolündeki Kubilay Penbeklioğlu çok başarılıydı.


Oyunculuk : 6/10
Konu  : 6/10
Dekor   : 5/10
Işık-Ses  : 6/10
GENEL : 5/10




İzlediğim Tarih: 1 Aralık 2011 20:30
İzlediğim Yer: Kağıthane Sadabad Sahnesi
Süre: 3 Saat, 2 Perde
Tür: Dram, Romantik


Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Özdemir Nutku
Yöneten: Kemal Başar
Dekor Tasarımı: Murat Gülmez
Kostüm Tasarımı: Canan Göknil
Işık Tasarımı: Murat Özdemir
Müzik: Can Atilla
Koreografi: Hugo Wolff
Dramaturg: Özge Ökten

Başlangıç: 2010
Tiyatro: İstanbul Şehir Tiyatroları

Oyuncular:
Romeo: Mert Turak
Juliet: Ece Özdikici
Dadı: Hikmet Körmükçü
Rahip: Levent Yılmaz
Capulet: Selçuk Soğukçay
Lady Capulet: Müge Akyamaç
Tybalt: Ersin Umulu
Mercutio: Caner Çandarlı
Benvolio: Kubilay Penbeklioğlu
Uşak: Mehmet Bulduk
Montague: Nevzat Çankara
Lady Montague: Nurdan Gür
Prens: Can Doğan
Paris: Selçuk Yüksel
Rahip John: Hüsnü Demiralay

Konu:
Shakespeare'in en tanınmış eseri Romeo ve Juliet'te, İki aile arasında bitmek bilmeyen bir nefret ve düşmanlığın gölgesinde yeşeren büyük bir aşk anlatılıyor. Bu öyküyü bir aşk söylencesine dönüştürerek, temel bir aşk imgesi yaratan Shakespeare, bu yolla acımasız toplumsal gerçeklerle gerçek sevgi arasındaki çelişkiyi gözler önüne seriyor. Shakespeare'in büyük aşk tragedyasının temelinde yatan aile düşmanlığı yüzünden, Romeo ve Juliet arasındaki aşk, ancak sevgililerin ölümüyle ölümsüz bir kimliğe bürünüyor.

Web Sitesi